SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ZEKAT BAHSİ

<< 990 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

30-  (990) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا وكيع. حدثنا الأعشى عن المعرور بن سويد، عن أبي ذر. قال:

 انتهيت إلى النبي صلى الله عليه وسلم وهو جالس في ظل الكعبة:فلما رآني قال : "هم الأخسرون.ورب الكعبة ! " قال فجئت حتى جلست. فلم أتقار أن قمت،فقلت: يا رسول الله ! فداك أبي وأمي ! من هم ؟ قال: "هم الأكثرون أموالا. إلا من قال هكذا وهكذا وهكذا (من بين يديه ومن خلفه وعن يمينه وعن شماله) وقليل ما هم. ما من صاحب إبل ولا بقر ولا غنم لا يؤدى زكاتها إلا جاءت يوم القيامة أعظم ما كانت وأسمنه. تنطحه بقرونها وتطوؤه بأظلافها. كلما نفذت أخراها عادت عليه أولادها. حتى يقضى بين الناس".

 

[ش (فلم أتقار) أي لم يمكنني القرار والثبات. (فداك أبي وأمي) بفتح الفاء في جميع النسخ. لأنه ماضى خبر بمعنى الدعاء. ويحتمل كسر الفاء والقصر لكثرة الاستعمال. أي يفديك أبي وأمي وهما أعز الأشياء عندي. (إلا من قال هكذا وهكذا وهكذا) أي إلا من أشار بيده إلى الجوانب في صرف ماله إلى وجوه الخير. فالقول مجاز عن الفعل. (كلما نفدت) هكذا ضبطناه: نفدت بالدال المهمله.ونفذت بالذال المعجمة وفتح الفاء. وكلاهما صحيح].

 

{30}

Bize Ebu Bekir b. Ebi Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize A'meş, Marur b. Suveyd'den, o da Ebu Zerr'den naklen rivayet etti. Ebu Zerr şöyle demiş:

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına vardım, Kabe'nin gölgesinde oturuyordu. Beni görünce:

 

  «Kabe'nin Rabbine yemin ederim ki, zarar edenler kendileridir.» buyurdular.

 

Ben, gelip oturdum. Amma yerimde karar kılamayıp, hemen kalktım ve:

 

  «Ya Resûlallah! Annem babam sana feda olsun... Bunlar kimlerdir?» dedim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)--

 

—«Onlar: Malları çok olanlardır, —önüne, arkasına, sağına ve soluna işaretle— ancak şöyle şöyle ve şöyle yapanlar müstesnadır... Ama onlar da azdır. Zekâtını vermeyen hiç bir deve, sığır ve koyun sahibi yoktur ki, kıyamet gününde bu hayvanlar olduklarından daha iri ve daha semiz gelerek onu boynuzları ile süsmesin, tırnakları ile ezmesinler. Mezkûr hayvanların sonu (geçip) bittikçe öndekileri tekrar iade edilecek (bu hâl) taa İnsanlar arasında hüküm bitinceye kadar devam edecektir.» buyurdular.

 

 

(990) حدثناه أبو كريب محمد بن العلاء. حدثنا أبو معاوية عن الأعمش، عن المعرور، عن أبي ذر: قال:

 انتهيت إلى النبي صلى الله عليه وسلم وهو جالس في ظل الكعبة. فذكر نحو حديث وكيع. غير أنه قال: "والذي نفسى بيده ! ماعلى الأرض رجل يموت. فيدع إبلا أو بقرا أو غنما، يؤد زكاتها".

 

{…}

Bize, bu hadisi Ebû Küreyb Muhammed b. Alâ'da rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Ma'rûr'dan, o da Ebû Zerr'den naklen rivayet etti. Ebû Zerr şöyle demiş:

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına vardım, Kabe'nin gölgesinde oturuyordu...»

 

Ma'rür müteakiben Vekî'in hadîsi gibi rivayette bulunmuş ancak o şunu da söylemiş:

 

«Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki. yeryüzünde hiç bir kimse yoktur ki, ölürken zekâtını vermediği deve, sığır veya koyun bıraksın da... buyurdular.»

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhari «Kitâbu'z-Zekât» ile «Kitâbu'l-Eymân ve*n-nüzûr» da; Tirmizî ile İbni Mâce «Kitâbu'z-Zekât»'da muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir.

 

«Ancak şöyle ve şöyle ve şöyle yapanlar müstesna.» buyurarak mubârek eliyle etrafına işarette bulunması o taraflardan birinden gelecek olan fakire ve sâir hayır yollarına malın sarfedilmesini beyân içindir.